Nevzat Süer

IM Nevzat Süer (1926 – 23.3.1987) İstanbul’ da doğmuştur. Lise talebelik sırasında Kadıköy Halkevinde satraçla tanışmıştı. Kısa sürede satrancını ilerleterek 1946 yılında İstanbul 5.si oldu.  Ertesi sene bu turnuvada birinciliği elde etmiş ve 1947-1948-1963-1972-1975-1979 yıllarında İstanbul Satranç Şampiyonu olmuştur. Bunların yanında Türkiye Satranç Şampiyonluğunu da üç kez (1968-1969 ve 1973 yıllarında) kazanmıştır.

Türkiye’nin ilk IM “Uluslararası Usta”sı olarak ünvanını 1975 yılında İtalya’da yapılan zonal turnuvada İlhan Onat ile birlikte kazanmıştır. Ülkemizi toplam sekiz satranç olimpiyatının (1962 Varna, 1964 Tel Aviv, 1966 Havana, 1968 Lugano,  1972 Üsküp, 1974 Nice, 1980 Malta, 1982 Luzern) yanı sıra 1971 Tahran RCD kupası ve Balkan satranç birinciliklerinde de temsil etmiştir.

Süer’in İstanbul Satranç Derneği’ne ve faaliyetlerine çok önemli katkıları olmuştur; özellikle derneğin Taksim Belediye Gazinosu tesislerinden ayrılarak yeni bir lokale taşınması konusunda katkıları büyüktür. 

Türk satrancına yazınsal anlamda da çok büyük emek vermiş olan Süer, 20.yüzyıl Türk satranç literatüründe ağırlığı en fazla hissedilen kalemlerdendir. Cumhuriyet Gazetesi’nde Abdülkadir Yücelman’ın satranca olan sevgisi ve desteği ile yaklaşık 17 yıl satranç köşesini yazmıştır. 

Bu konuda en büyük katkısı ise kuşkusuz “Süer Satranç Dergisi”‘dir: 1967 yılında kendi imkanlarını kullanarak teksir makinası ile çıkarmaya başladığı dergiyi Temmuz 1970 yılından itibaren matbaada aylık olarak basmaya başlamış ve 1983 yılına kadar da devam ettirmiştir. Dergisinde Türkiye’de gerçekleşen ve kendisine ulaşan tüm satranç faaliyetlerini yayınlayarak ülke satrancının gelişmesine büyük hizmet etmiştir. Süer Satranç Dergisi arşivi, günümüzde bu dönem hakkında Türk satranç tarihine ilişkin en temel kaynak olarak kabul görür.

Süer, satranç faaliyetlerini yaygınlaştırmak ve seviyesini yükseltmek amacı ile federasyonun devlete bağlanması çalışmalarına da katılmıştır. 1971 yılında TSF başkanı (sözü edilen, 1954 yılında kurulmuş olan özerk federasyondur) Orhan Günsav ile birlikte Ankara’ya giderek Boş Zamanları Değerlendirme Genel Müdürlüğü’nde çalışma toplantısı yapmış, bu toplantının sonrasında satrancın Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü’ne bağlanmasının daha uygun olacağı görüşüne varılmıştı.  

1960’lı yılların müzik ortamında, bulunmakta güçlük çekilen yüksek kaliteli bir piyanist iken müzisyenliği bırakarak tüm zamanını satranca vakfetmeye başladıktan sonra Süer, hiçbir tereddüte yer bırakmaksızın denebilir ki ülkemizin ilk satranç profesyoneli olmuş ve 1987 yılındaki vefatına dek de öyle kalmıştır. Bir ülkenin satrancına hem oyuncu, hem yönetici, hem de yazar olarak en üst düzeyde damga vurabilmiş figürlerin sayısı tüm satranç tarihinde pek azdır ve Nevzat Süer de bu “panteondaki” haklı yerini almıştır.